Kırmızı Pelerinli Kent

Preparing link to download Please wait... Download

E-Book Overview

Dünya okurlarınca "geleceğe kalacak elli yazar" arasında sayılan Aslı Erdoğan’ın Türkiye’de olduğu kadar Avrupa’da da ses getirmiş kitabı: Kırmızı Pelerinli Kent. Bir kentin karanlık sokaklarında, kuytu köşelerinde kendi izini süren bir yalnızlık öyküsü.

E-Book Content

EVEREST Dm ASLI ERDOGAN Kitapları İngilizceden Arapçaya pek çok dile çevrildi, tiyatroya, dans tiya­ trosuna ve baleye uyarlandı, Serra Yılmaz tarafından Milan La Scala'da seslendirildi. "MAHPUS" adlı öyküsü Fransa'da filme dönüşmekte. Sait Faik, Yunus N adi, Dünya Yılın Kitabı ödülü ("Hayatın Sessizliğinde"). Deutsche Welle gibi ödüllerin yanı sıra pek çok burs kazandı, 2012'de Zürih Şehir Yazarı seçildi, Norveç Lillehammer Edebiyat Festivali'nin ana konuşmasını yaptı ( 20ll). Fransız Lire dergisi tarafından 'Geleceğe Kalacak SO yazar' arasında gös­ terilen Aslı Erdoğan'ın yapıtları birer 'çağdaş klasik' olarak nitelendirildi. Le Monde, Frankfurter Allgemcine Zeitung, Neue Zürcher Zeitung, die Welt, der Freitag, die Presse, der Tagesspiegel gibi gazetelerde ve Lire, die Beriiner Literaturkritik gibi başlıca edebiyat dergilerinde Aslı Erdoğan'ın yapıtları üzerine yüzden fazla çalışma, makale ve söyleşi, Ingo Arend, Ruth Klüger, Barbara Frischmuth gibi önemli yazarların değerlendirmeleri yayımlandı. Mucizevi Mandarin İsveç'te yılın kitapları arasına seçildi, La Libre Belgique, yazarı Antonin Artaud ve Makolm Löwry ile kıyaslarken, Norveç Aftenposten gazetesi şu cümleyle değerlendirdi. "Joyce ve Dublin, Kafka ile Prag nasıl birbirinden ayrılamazsa, bundan böyle Aslı Erdoğan ve Rio da birbirine aynı kopmaz bağlarla bağlanacak." Yazarın Sait Faik ödüllü son kitabı Tat Bina ve Diğerleri önümüzdeki aylarda İsveç, Norveç ve Fransa'da yayımlanacak. Everest Yayınlarındaki kitapları: Hayatın Sessizliğinde, Kabuk Adam, Mucizevi Mandarin, Bir Kez Daha, Kırmızı Pelerin/i Kent, Bir Delinin Güncesi, Tat Bina ve Diğerleri I iirümcek ajjlarıyla kaplı donuk> beyazımsı duvarlar. . . Özgür, yazdıklarını aylar sonra okurken, o ana dek bütünüy­ le aklından çıkmış bir rastlantıyı, Rio'ya ilişkin gördüğü ilk fıl­ min Siyah Orfe olduğunu anımsadı. Siyah Orfe> favela'lı bir mü­ zisyen, maskeli bir ölümün götürdüğü Öridiçe'nin izinde, top­ lu çılgınlığın, ölümün ve kaosun hüküm sürdüğü Rio karnava­ lında bir yolculuk yapıyor; kilitli kapıları açan gitarıyla Ölüler Ülkesi'nin derinliklerine varıyor, bir candomble -Mrika kökenli bir din- ayininde sevgilisine kavuşuyordu. Ancak tam alt etmiş­ ken ölümü, ayin boyunca kapalı tutması gereken gözlerini açı­ yordu. Tarihteki bütün Orfe'ler gibi, vaktinden önce . . . Bir fave­ la'da ölüp gitmeye yazgılı Siyah Orfe'den geriye yalnızca gitarı kalıyordu. Özgür son sigarasını yakmış, beyaz duvarlara dalıp gitmişti . Yüreğinde kemirici hayvanlar vardı sanki . Onca beklediği tele­ fon konuşmasını harcadığı için kızıyordu kendine, evini bu pa­ zar da toplamadığı, bir türlü yedek paket bulundurmayı başara­ madığı için. "Sıfır Noktası" olduğu yerde sayıyordu. "Yazabil­ diğim sürece umudumu bütünüyle yitirmiş sayılmam," diye dü­ şündü, "Gerçi Kırmızı Pelerinli Kent> pikapta Chopin noktürn­ leri dönerken okunacak bir metin değil, olamaz da. Çünkü be­ nim yazdığım yerlerde silah sesleri duyuluyor." Ölümüne çalıştırılmış bir yük hayvanı gibi parmaklarının ara­ sından sarkan kalemi seyretti uzun uzun. Sonra boş sayfanın or­ tasına dev harflerle adını yazdı: ÖZGÜR. İsminden nefret eder­ di; bütün kör kör parmağım gözüne simgelerden ettiği gibi. Bundan daha saçma, daha ironik bir isim olamazdı herhalde; in­ sanı kendi gözünde bile alay konusu yapıyordu . Dakikalar bo31 yu, bir sigara içimi süresince "Ö"nün içini resimlerle doldurdu. Dört yapraklı yoncalar, kurukatalar, sol anahtarları, sonsuzluk işaretleri . . . Ansızın d